Cumartesi, Haziran 28, 2008

Hastane maceraları

Çok fazla hastaneye giden birisi değildim. Buraya gelene kadar. Tepemde sürekli ihtiyacım olduğunda hastaneye gitmediğim için eleştiren bir arkadaşım var. Kendisi hastaneler konusunda tecrübeli. Eh SSK'lı da olduğum için, sağlık karnem de var, özel hastanelere de gidebiliyoruz artık, bu sebeplerle burada birkaç kez hastaneye gitmişliğim var.

İlk kez gitmem en son açılan Genesis Hospital'a oldu. Çok iddialı girdiler işe. Bütün Diyarbakır reklâmlarla doldu. Binası da çok güzel. Demek ki dedim burası kurumsallaşmış bir yerdir, diğer hastanelerin de çok kalabalık olduğunu duymuştum. Öncelikli tercihim burası oldu o yüzden.

Öncelikli sorunum cildimde çıkan bir leke ile ilgiliydi. Doktorun adı sanırım İbrahim Bey'di, içeri girdim, sorunum konusunda detaylı bilgi verdim. O da bu tür sorunların genellikle ilaçların yan etkisi olduğunu söyleyerek kullandığım ilaçları sordu, ben de anlattım. İlaçların etkin maddelerine baktı, kitapları karıştırdı, sadece 3–4 ayda bir başım ağrıdığında kullandığım ağrı kesicinin bu tür yan etkisi olabileceğini, kullanmamamı söyledi. Yani bir şey bulamadı veya ben öyle sandım. Hala da öyle düşünüyorum. Doktorum sorunumla çok ilgilendi ama ben tatmin olmadım. Canım sıkkın çıktım İbrahim Bey'in yanından. Ondan sonraki doktorum ise dâhiliyeciydi. Kronik bir mide problemim var. İlaçla veya cerrahi yöntemle çözülebileceğini biliyorum problemin ama düzenli aralıklarla kontrol ettirme ve danışma (her ne kadar rutinleştiremesem de) gereği hissediyorum. Neyse dâhiliyeci ile konuştum, ilaç tedavisini sürdürmem gerektiğini, bu ilacı yıllarca kullansam da düzelme olmayacağını ancak cerrahi müdahale seçeneğini ciddi olarak düşünmem gerektiğini, tam da yeni bir, çok iyi cerrahlarının hastanede işe başladığını ve onunla görüşüp fikir almamın iyi olacağını söyledi. Hastalığım kronik, düzenli ilaç kullanırsam sorunum yok, ilaç kullanmamın da sakıncası yok, ama kesin çözüm ameliyat ile oluyor.

Neyse işte ben de cerrah ile görüşmek üzere danışma masasındaki görevli bayanlarla görüşmeye gittim. Ben kendime yapılmasını sevmediğim için, cerrahın kapısını çalıp içeri girmek istemedim içeride hasta olabilir diye. Çok saygılıyım yani o konuda akşama kadar bekle deseler beklerim de gene girmem, görevlilerin yönlendirmesini beklerim. Danışmadaki bayanlar da ilgilendiler, cerrahın odasına telefon açtılar, telefon meşguldü. Biraz bekledim, tam o sırada cerrahın yanında görevli sekreter bayan geldi, danışmadaki bayan durumu anlattı. Ben yönlendirme bekliyorum ne derlerse onu yapacağım, cerrahın yanında görevli bayan, çok sinirli bir şekilde "hayatta olmaz biz aşağıdan numara almadan hasta kabul etmiyoruz" deyiverdi. Tamam, alırız numarayı aşağıdan, ben de zaten onu sordum sana, ama sen niye bana 'köpek' gibi davrandın güzel kardeşim demezler mi adama? Sekreter hanımım siniri çok canımı sıktı, ben de bunun üstüne yarı şaka yarı ciddi "ya bu cerrah bey de ne kadar şeymiş" deyiverdim. Oradaki şey lafı anlamsızdı aslında, dememem gerekiyordu, hala da ne demek istediğimi bilmiyorum, ama sekreter hanım bu lafı üstüne alındı, "benim doktorum hakkında böyle konuşamazsınız" dedi daha da sinirli, "aslında sen böyle konuşamazsın" dedim. Laf uzadı, yanımdaki arkadaşım karıştı lafa, orası özel bir hastane, devlet hastanesine alışığız biz bu laflara, iddialı bir özel hastanede olmaması gerekir böyle şeylerin. Ben zaten laf duymak istesem kendim giderim devlet hastanesine. (Bu düşüncemin de ne kadar hatalı olduğunu daha sonra anladım).

Ben bunu kendime yediremedim tabii ki, şikâyet edeyim dedim. Sekreter hanım özür dilemese de, özür dileyici tarzda konuştu bizimle daha sonradan. Kendini affettirdi. Hastanenin diğer görevlileri şikâyet etmek istersem bunun için yol gösterebileceklerini anlattılar (tabii bunu o arkadaşlarına kıl oldukları için mi yoksa hastanenin politikası olduğu için mi yaptılar, anlamadım içimde hep ukde kaldı). Nihayetinde ben şikâyet etmeden hastaneden ayrıldım. İki gün kadar sonra, hastaneye telefon açtım personel müdiresine iyi ve kötü yanları ile olayı anlattım, bayanın ismini de verdim, böyle bir tartışma oldu, başkalarından duymayın benden dinleyin, kararınızı ona göre verin, diye de belirttim. Adaletli olmak gerekirse eğer, diğer personelin bu sekreter böyle böyle yaptı şeklinde sadece gördüklerini anlatabileceklerini düşündüm, bu sefer de sekreter hanımın özür dilemesi veya kendini affettirmesi boşa gidecekti. Bu hastanede böyle bir anım var. Bir daha da gitmedim zaten o hastaneye, ihtiyacım olursa tekrar gider miyim, emin değilim.

Cildimle ilgili olan problemi kafamda çözemediğimi söylemiştim. Bu sebeple aynı gün başka bir hastaneye daha gittim. Nasıl olsa SSK'lıyız. Buna başka bir gün devam edeceğim. Çok sıkmamak lazım.

Hiç yorum yok: